23 Ekim 2023 Pazartesi

SADECE 100 LİRA PİYES

SADECE 100 LİRA 4B sınıfı kitap fuarına gidecekler ve heyecan içinde sınıfta beklemektedirler. Karakterler: Eylül: Yağız: Öğretmen: Şoför: Dayı tipi var. Yağız: Gıcık Zeynep: Bilge: Ahmet: Necmi: Necmi'nin adamı 1: Necmi'nin adamı 2: Kenan: Veli 1 Kenanın annesi: Veli 2 Muratın annesi: Veli 3 Kezban teyze: Veli 4 başka birisi: satıcı 1 satıcı 2 satıcı 3 SAHNE 1: SINIF Öğretmen: Çocuklar otobüsümüz gelmiş, herkes sıraya girsin birazdan çıkıyoruz. (Çocuklar sıraya girdikten sonra. ) Çocuklar kitap fuarı çok büyük bir yer kafanıza göre gezmek yok. Grubu kaybedersiniz yoksa. Bir de eğer kaybolursanız, olduğunuz yerde kalıyorsunuz. Ben sizi bulurum. Ayrıca, kitap seçerken yaşınıza uygun kitaplar seçiyorsunuz.Tamam mı? Öğrenciler: Tamam öğretmenimm. Öğretmen: Haydi sırayı bozmadan otobüse geçiyoruz. (Otobüs gelir kartondan otobüs yada yürüyen sandalyeler ile giderler. Otobüs kapı sesi tıs …) Şoför: Bir saat sonra sizi buradan alırım. Öğretmen: Çocuklar sırayı bozmadan inin, düzenli düzenli geziyoruz. (Herkes gezmeye başlar, birşeyler alıyor gibi yaparlar ama sessiz ağzını oynatırlar. Eylül, Fatoş ve Gıcık Zeynep beraber bir tezgahın yanında dururlar . Alışveriş yaparlar. Cüzdanını açar. Para olmadığını görür. Cüzdanın bir kısmı kesilmiş diğer tarafından gözüküyordur. üç tane yan yana tezgah vardır) Eylül: " Aa inanmıyorum, cüzdanım yırtılmış, içinde hiç para kalmamış. Ama bu cüzdan yeniydi nasıl oldu ki? Yoksa, kardeşim Yağız mı? (düşünüyor gibi yapar ve donar) Bir gün önce: (karton ile yazı geçer) (Yağız yerde oyun oynar ) Yağız: Ne kaday güzey biy oyuncak. Abyam bana hediye almış. En iyisi içini açayım. ( kesmiş gibi yapar, cüzdanı ters tutar, paraları görür. ) A mavi yenkli kağıtlar. Canım Ablam benim. Bunlayı kesip oyigami yapacağım. Hi hi hi. Eylül: Yağız canını okuyacağım senin. Bu kesin senin işin. Gıcık Zeynep: Kardeşinden saklasaydın hiçbir şey olmazdı. Bu onun değil senin suçun canım. Eylül: Off, annem Cüzdanını ortalıkta bıraktın diye şimdi bana kızar! Ben şimdi ne yapacağım. Fatoşşş bana 100 lira verirmisin lütfen. Fatoş: İmm, şey üzgünüm ama yanımda 100 lira var. Bunlara ihtiyacım var kanka. (Eylül üzülür. Herkese sormak için etrafına bakar.) Eylül: "Ahmet birazcık para verir misin?" ( Ahmet sert bir bakış atar ve hiç bir şey söylemeden gider.) Eylül: Bilge, birazcık ödünç para versen olur mu? Bilge: Aklının ucundan bile geçirme. Onlar benim, kimse alamaz tamam mı? Eylül: Kimse bana para vermiyor. Kime gitsem acaba. ( Eylül Necmi ve adamlarının yanına gider) Necmi, 50 lira yada 100 lira verseniz olur mu? Necmi'nin adamı 1: Abim para isteyenleri sevmez. Necmi'nin adamı 2: Abim, para verenleri sever kızım. Necmi: He biz istesek sanki sen para verirdin. Hadi git başımızdan. (Eylül iyice umudunu kaybeder. Ellerini yana bırakır omuzlar düşer. Kenan sallana sallana yürür elinde bir simit vardır.) Eylül: Kenan, 100 lira borç versen olur mu? Kenan: He tamam. Veririm. Ama 50 lira versem olur mu? 50 lirası ile yemek alacağım da. Eylül: Olur , olur hadi verrr. (Kenan verir ve Eylül kitap satan yerlerden kitap alır) Eylül: Abla Tarihte yolculuk Göbeklitepe yi alabilir miyim? ( İkinci tezgah) Abi Eslemin sıra dışı hikayesini alabilir miyim? ( kitapları alır ve kitapları göğsüne tutup mutlu mutlu durur) Öğretmen: Çocuklar herkes istediğini aldığına göre artık gitmeliyiz. Kitaplarınızı kendi yaşınıza göre aldınız mı? Bütün sınıf: Eveeet. Şöför gelir ve araba ile giderler. Öğretmen: Çocuklar zil çalmak üzere, yarın veli toplantısı var unutmayın. Yarın okulda görüşmek üzere. Kenan: Eylül yarın parayı getir tamam mı? Anneme söylersem bana çok kızar. Eylül: Merak etme Kenan. (Kenan yanından ayrılır) Oh be, İyi ki biri bana para verdi. *Çok iyi oldu. Sahne biter. Bir gün sonra (Sınıfta masaların orada veli toplantısı yapılmaktadır.4 tane anne gelmiştir. Birisi Kenan'ın annesi, birisi Eylül’ün annesi iki tane de başka. ) Veli: Hoca hanım Muratın sınav sonuçları neden düşük? Benim oğlum çok akıllıdır. Öğretmen: Çocuğunuz akıllı ama, çalışmıyor. O yüzden sonuçları düşük. Kenan’ın annesi: Hocam biz evde her gün iki saat ders çalışıyoruz. Kenan’ın dersleri neden düşük peki. Öğretmen: Çocuğunuz çalışıyor ama akıllı değil. Sizinkinin başarısız olmasının nedeni bu. Kenan: Eylül, hadi parayı ver. Bak annem öğrenirse çok fena yapar. Eylül: Ayyy şey, ben yarın getiririm olur mu? Annem kızar diye daha söyleyemedim kiii. Kenan: Off Eylül. Bir gün sonra: (Hızlandırılmış gibi çekilir ve okul biter) Kenan: Eylül, paramı veerr. Hadi yaaa. Gıcık Zeynep: Parayı vermiyor mu? Annesine şikayet ettt. Kenan: Edemem benim annem bana kızarr.(Sahne biter) Sahne Kenanların Evi Kenan Anne: ( Kenanın okul çantasını kontrol eder.)Kenaaan oğluuum, nerede senin aldığın kitaplar? Bütün paranı harcamışsın. (kızgın söyler) 50 lira ile yemek alıp, kalanıyla kitap almayacakmıydın be oğul? Kenan: Anne, kitap fuarında Eylül’e verdim. Geri vermedi ki. Kenan Anne: Ah oğlum ah. hem kitapsız kaldın hem de paranı mı kaptırdın? Yürü evlerine paranı almaya gidiyoruz. (Eylüllerin evine giderler Eylül kapıyı açar.) Eylül: Aaa meraba.(şaşırmış ve çekimser) Kenan’ın annesi: Annen evde mi? Eylül: Annem evde yok pazara gitti. Siiiz, parayı almak için mi geldiniz? Kenan’ın annesi: Evet Kenan’ın parasını almak için geldik. Eylül: Şimdi getiriyorum. ( Eylül bozuk paralar dolu kumbara getirir ve parayı verir. Kenan ve annesi sinirli sinirli bakıp giderler) Eylül: Off off. Söyleyemedim ki anneme . Zaten söylesem bile vermezdi ki. Gitti bayramlık paralarım offff offff. ESLEM ZEHRA MEMİŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder