23 Ekim 2023 Pazartesi

SALLANAN SIRA

Özet sallanan sıra , oyun kartı, ağır çanta, dökülen ayran Karakterler: Selçuk(Stanley): Espirili, dobra, arabulucu. Kenan( Kraker): Akılsız, düzensiz, başkasından geçinen, beklenmeyeni yapan. Takıntılı Cemil( John): Düzen hastası, bencil takıntılı,. Sinirlenince kafasını hafif yana atıyor. Mutlu olunca ığğğ diyor. Eylül: Futbol bağımlısı, bencil, asabi, kart tutkunu, hareketli Öğretmen: Süslü, biraz vurdumduymaz, kararsız, yütiktok fenomeni gibi konuşur. Şikayetçi Zeynep: Gıcık, şikayetçi, biraz asabi. Pisikopat Necmi:Dayı olmayan özeniyor. Ufak tefek aslında korkak ama belli etmek istemiyor. Pisikopat Necmi'nin adamı 1: Yalaka akılsız ve ağır ağır konuşuyor. Pisikopat Necmi'nin adamı 2:Daha da Akılsız, etrafına çok bakıyor. Kenan anne: iri yarı güçlü. Gürbüzün annesi gibi. Eşarp filan takıyor. Ahmet: Akıllı, düzgün ve temiz giyinen biri. Kazım: Sahne 1: Ders başlamadan hemen önce. Ayran bilgisi: Sınıfta Cemil ve şikayetçi Cemil :(sallanan Sırada oturur. Ama ayakları dengesizdir. Kolunu koyduğunda önü kalkar. Bıraktığında tekrar yerine gelir. ) - Eylül şuraya oturmanı istiyorum. Eylül: Sebep Eylül buraya oturursa sıra sallanmayacak. Cemil mutlu olacak.Iğğğ Eylül: Tabi senin mutluluğun dünyada herşeyden önemli zaten. Cemil Eyül'ü yavaşçana oturtmaya çalışır. Eylül :(Sinirli)Git başımdan kendine bir Takoz bul. Sallanan sıra senin sorunun. (Cemil yerine gecer ayran içmeye başlar. ) Kenan: Cemil Ayranınıdan bir yudum versene tost boğazıma takıldı. Cemil: Olmaz ayranı 7 yudumda bitirmeliyim. Zeynep: Az önce kantinden iki tane ayran aldın ya . Ne ara bitirdin. Kenan: İçemedim ki, Çantama koymuştum, ama kantinde çantamın içinden almışlar. Ayşe: Çantaya ayran konur mu hiç? Kenan: Merak etme, ben dikkatli dikkatli taşıyorum bişey olmaz. Akıl küpüyüm ben. Sahne 2: (Selçuk dışarıdan girer. ) Kenan: Neden geç kaldın kardeşim. Selçuk: Psikopat Necati' yi sakinleştirmeye çalıştım. Çok fena sinirlenmiş. Şikayetçi Zeynep: Yine ne olmuş ki? Selçuk: Birisi kantinde çantasının içine ayran koymuş. İşte aynen buna benzer bi çantası vardı. Bütün defter kalem kitap ve oyun kartları mahvolmuş. Yapanı bir yakalasam canını okuyacağım diyor. Kenan: Ovvv der ve çantasını saklar. Endişe dolu bir yüz ifadesi atar. Eylül: (Ayağı kalkar ellerini birbirine kavuşturur sinsi sinsi güler ) Demek Pisikopat Necmi'nin kartlarının işi bitmiş. Artık Okulun en zengin kartları bende . Bir de altın kart Peleyi tamamlarsam kolleksiyonum çok çok değerli olacak. Ha ha ha, ha ha ha? (kötü adam gülüşü) Selçuk: Ama o karttan sadece yedi tane basılmış. Bulman imkansız. Kenan: O kart bende vaaar. Eylül: (Kemanın boğazına sarılır Kenan ne olur. O kartı bana ver. Bak ne istersen veririm. Kenan: Tamam be sakin ol. Eylül: Ama bak, sakın ama sakın, katlama ve buruşturma. Eğer katlanırsa hiç bir değeri kalmaz. Tamam mı. Kenan: Tamam katlamayız anladık herhalde. Sahne 4: Öğretmen girer Öğretmen: Otur otur. Çocuklar bu sene kitap sayımız dokuz oldu. Defteriydi kalemiydi, beslenmesiydi. Kenan: Öğretmenim çok tuvaletim geldi. İki dakka gidebilir miyim? Öğretmen: Otur Yerine bakim. Daha yeni girdik içeriye. Kenan: Öğretmenim kantinde çok sıra vardı. Gidemedim. Nolur altıma yapacağım. ( çok kıvranır.) Öğretmen: Off bıktım senden. Tamam git .Seninle uğraşmayacağım. (Kenan giderken arkadan bağırır) Dikkat et tenefüslerde koridorlar siliniyor. Kayıp düşme. Çocuklar kitaplarınız çok fazla. O yüzden çantanızı haftalık ders programına göre düzenleyeceksiniz. Sadece lazım olanları taşımalısınız. Ayrıca kitaplarınız sınıfta dursun. Onları taşımanıza gerek yok. Sizler büyüme çağındasinız. Ağır kaldırmak iskelet sisteminize zarar verir. Ve büyümenizi engeller. O yüzden çantanızı neye göre hazırlayacaksınız? (Tüm sınıf) — Haftalık ders programına göre öğretmenim. Aferin şimdi programı yazın bakalım. Kenan: dışarıdan girer ve yüzünde rahatlama vardır. Sahne biter. Sahne2 Ev: Kenan anne: — Oğlum hadi geç kalıyorsun. Al şu beslenmeni. Yavrum bu çanta ne böyle. Taş gibi. Bugün hangi dersler var? Kenan: Hepsi var anne, hepsi var. hadi geç kaldım, çabuk anne. ( telaşlı telaşlı bağırır) Kenan anne ; Oğlum yardım et bana sırtına takalım. (Zar zor sırtına çanta koyar. En son bir iki sözlük daha koyar. Zar zor taşır. Anne: Ah ah yavrum guzuum. Ah bu öööretmenler. Kenan: A tam unutuyordum, kartlarımı da almam lazım. ( Kartını alır ve çıkar.) Sahne 6: kantin girişi (Pisikopat Necmi kantinde adam aramaktadır.iki tane yanında adam sırtında Necmi ile aynı çanta, ama tek parmağı ile taşıyor. Kenan çantaya bakar ve çok şaşırır. Kendisinin ki çok ağır olmasını beden dili ile anlatmaya çalışır. ) Pisikopat Necmi: Hey sen ayran severmisin? Ahmet: Severim abi ama hemen içerim çantaya asla koymam. Pisikopat Necmi:Sen söyle bakalım, ayranla atan nasıldır. Kazım: Abi tövbe, Bana ayran deme başka herşey de. Ayrana alerjim var abi benim. İmkanı yok almam. (O sırada kenan ı görür.) Kenan: Pisikopat Necmi: Hey Kenan sen gel bakalım. Sen ayran severmisin? Kenan: Yoook Abi, azıma sokmam . Koladır cipstir, hep o şekilde abur cubur yerim. Süttür Ayrandır , sağlıklı yiyecekler hiç yemem abi. Pisikopat Necmi: Oo bu kart. Bu kartı uzun zamandır arıyordum. Bu sayede kart biriktirmeye yeniden başlayabilirim. Çantama ayran koyan kişi yüzünden herşey mahvoldu çünkü. Eminim sende bana vermek için sabırsızlanıyorsundur. Bende sabırsızımdır. Yancı 1. Abim çok sabırsızdır. Yancı 2: Abim, zil çalmasını bekleyen öğrenci gibi sabırsızdır. (Kenan elindeki kartı pisikopat Necmi ye istemeyerek verir. Gözü çantadadır. Ve korku dolu gözlerle bakar. Pisikopat Necmi ve adamları kantinden çıkarlar. Selçuk: (Az önce girmiştir. Ne olayı izlemiştir. Kenana kızgınlıkla sorar) O kartı neden verdin ki. Eylüle söz vermiştin ya. Kenan: Pisikopat Necmi çoook güçlü. Tek parmağıyla çantasını kaldırabiliyor. Çok korktum. Elim ayağıma dolandı.(Ağlar vaziyette.) Selçuk: Tabikide kaldıracak ne var ki çantayı taşımakta. Kenan: Çok ağır. ben çok zor taşıyorum çantamı. o nasıl tek eliyle taşıyor ki. Selçuk: Sen bi versene şu çantayı. Kenan; nasıl, ben zor taşıyorum sen nasıl taşıyacaksın ki. Selçuk: sen ver ver. Kenan: Emin misin, Selçuk eveeet Kenan:peki sen bilirsin. (Kenan döner çantayı Selçuka doğru indirir. Selçuk yere düşer ve çanta da üstüne düşer. Yerde debelenir. Aaa aaa kaldııır kaldııır. Selçuk : Ne koydun bu çantanın içine taş mı var. Ölecektim az kalsın. Kenan: Bildiğin kitaplar, defterler, suluk, beslenme, test kitapları, kırtasıye malzemeleri, resim malzemeleri, matematik seti, oyun hamurları, Selçuk: Tamam tamam anladım. Sen yine öğretmeni dinlemedin, ders programına göre çanta hazırlamadın anlaşıldı. Kardeşim ders programı denilen birşey var. O programa uyacaksın. Akşam iki dakikanı ayır, ve bütün gün rahat et. Ayrıca malzemelerini sürekli sırtında taşımana gerek yok. Sen kaplumbağa değilsin ki. Ne lazım, çantana onu koy. Bak benim çantamda sadece ödev kalemlik ve beslenme var. Kenan: He şimdi anladım, Yani pisikopat aslında süper güçlere sahip değilmiş. Of ya desene boş yere altın kartı kaptırdık. Selçuk: Hadi sınıfa geçelim. Sen Eylüle ne cevap vereceksin onu düşün. Tamam ama cantamımkaldırmaya destek gerek. (Ahmet ve Kazım) Arkadaşlar , (mitink gibi) bugün önümüzde çok zor bir iş var. Kenanın çantasını kaldırmak. Çocuklar:Huuuum(eller yüzlerde ) Muhtaç olduğumuz Kudret içinizdeki asil kanda mevcuttur. Haydi aslanların. (Birkaç çocuk ve Selçuk çokmağır birşey kadırıyormuş gibi haydi bir iki üç Vuuuaaaa. )Kaldırdıktan sonra olimpiyat şampiyonu olmuş gibi eller kalkar. Sa Selcuk: Teşekürler aslanlarım(Duygusal) Çocuklar: Asker selamı sagol. Selçuk size sağolun. Kenan: Off offf. (Agır çantasını Zar zor taşır.) Sane7: Sınıf Eylül ve şikayetçi Zeynep vardır. Selçuk ve Kenan sınıfa girerler. Eylül: Kartı ver kartı ver . Nihayet seri tamamlanıyor. Güüç benim olacak. Kenan: İlkönce şu çantayı bırakalım. (Hepsi birlikte çantayı indirirler.) Selçuk: Senin kartı pisikopat Necmi ye verdi. Eylül: Niye? Selçuk: Çantasını tek eliyle kaldırabiliyor diye. Eylül: (Üzerine atlar.) seni akılsız. Herkes senin gibi dünyayı çantasına koymazki. Tabi ki çantasını taşıyabilecek, Çabuk kartı geri alıyoruz. (Eylül kenan'ı çekeleyerek dışarı çıkar, selçuk ve Ayşe de çıkar. Ama Kenan isteksidir.) (Cemil sınıfa girer. Cemilin yine sandalyesi sallanıyordu. Parmağını bir koyar bir kaldırır. ) Pisikopat Necmi ve iki arkadaşı konuşa konuş yürürler. Pisikopat Necmi: bu karttan Türkiye'de sadece yedi tane basılmış . Diğerlerini toplamak çok kolay olacak. Yancı 1: kart toplamak bizi işimiz abi. Pisikopat Necmi: Unutmayın asla katlanmaması ve bükülmemesi lazım. Yancı 2: Kağıt bükmemek bizim işimiz abi. (Cemil kartı görür küçük pisikopat adımlar ile yürür. Eline de bir kurşun kalem ve bir kalemtraş vardır. Onlara sivri kalem ile yaklaşir. Necmi ve adamları geri geri gider. Gözleri kalem ucundadır. Sırayangelince sıkışırlar. ) Takıntılı Cemil: Biliyor musunuz, kurşun kalemin içinde kurşun vardır. Kurşunun içinde de kurşun vardır. hhee. Kalemim şimdi kurşundan daha sivri. Ağğğğ Pisikopat Necmi ve adamları titrek sesler ile Pisikopat Necmi:Takıntılı pisikopat çek şu kalemi ne istiyorsan veririm. Yeterli bırak bizi. (Cemil. Kartı elinden alır.) Cemil şimdi mutlu oldu. heııı. Kafasını tik hareketi. Pisikopat ve adamları kaçarlar. Cemil kartı bir güzel katlar ve sırasının sallanan yerine koyar. Ve sıra sallanmaz. Takıntılı Cemil: Cemil sıranın sallanmasına engel oldu hııı. Diğer çocuklar gelir. Eylül Cemil kart sendeymiş almayı başarmıssın. Nerede kart. Cemilin sırası artık sallanmıyor Cemil artık mutlu. Iğğğ.

SADECE 100 LİRA PİYES

SADECE 100 LİRA 4B sınıfı kitap fuarına gidecekler ve heyecan içinde sınıfta beklemektedirler. Karakterler: Eylül: Yağız: Öğretmen: Şoför: Dayı tipi var. Yağız: Gıcık Zeynep: Bilge: Ahmet: Necmi: Necmi'nin adamı 1: Necmi'nin adamı 2: Kenan: Veli 1 Kenanın annesi: Veli 2 Muratın annesi: Veli 3 Kezban teyze: Veli 4 başka birisi: satıcı 1 satıcı 2 satıcı 3 SAHNE 1: SINIF Öğretmen: Çocuklar otobüsümüz gelmiş, herkes sıraya girsin birazdan çıkıyoruz. (Çocuklar sıraya girdikten sonra. ) Çocuklar kitap fuarı çok büyük bir yer kafanıza göre gezmek yok. Grubu kaybedersiniz yoksa. Bir de eğer kaybolursanız, olduğunuz yerde kalıyorsunuz. Ben sizi bulurum. Ayrıca, kitap seçerken yaşınıza uygun kitaplar seçiyorsunuz.Tamam mı? Öğrenciler: Tamam öğretmenimm. Öğretmen: Haydi sırayı bozmadan otobüse geçiyoruz. (Otobüs gelir kartondan otobüs yada yürüyen sandalyeler ile giderler. Otobüs kapı sesi tıs …) Şoför: Bir saat sonra sizi buradan alırım. Öğretmen: Çocuklar sırayı bozmadan inin, düzenli düzenli geziyoruz. (Herkes gezmeye başlar, birşeyler alıyor gibi yaparlar ama sessiz ağzını oynatırlar. Eylül, Fatoş ve Gıcık Zeynep beraber bir tezgahın yanında dururlar . Alışveriş yaparlar. Cüzdanını açar. Para olmadığını görür. Cüzdanın bir kısmı kesilmiş diğer tarafından gözüküyordur. üç tane yan yana tezgah vardır) Eylül: " Aa inanmıyorum, cüzdanım yırtılmış, içinde hiç para kalmamış. Ama bu cüzdan yeniydi nasıl oldu ki? Yoksa, kardeşim Yağız mı? (düşünüyor gibi yapar ve donar) Bir gün önce: (karton ile yazı geçer) (Yağız yerde oyun oynar ) Yağız: Ne kaday güzey biy oyuncak. Abyam bana hediye almış. En iyisi içini açayım. ( kesmiş gibi yapar, cüzdanı ters tutar, paraları görür. ) A mavi yenkli kağıtlar. Canım Ablam benim. Bunlayı kesip oyigami yapacağım. Hi hi hi. Eylül: Yağız canını okuyacağım senin. Bu kesin senin işin. Gıcık Zeynep: Kardeşinden saklasaydın hiçbir şey olmazdı. Bu onun değil senin suçun canım. Eylül: Off, annem Cüzdanını ortalıkta bıraktın diye şimdi bana kızar! Ben şimdi ne yapacağım. Fatoşşş bana 100 lira verirmisin lütfen. Fatoş: İmm, şey üzgünüm ama yanımda 100 lira var. Bunlara ihtiyacım var kanka. (Eylül üzülür. Herkese sormak için etrafına bakar.) Eylül: "Ahmet birazcık para verir misin?" ( Ahmet sert bir bakış atar ve hiç bir şey söylemeden gider.) Eylül: Bilge, birazcık ödünç para versen olur mu? Bilge: Aklının ucundan bile geçirme. Onlar benim, kimse alamaz tamam mı? Eylül: Kimse bana para vermiyor. Kime gitsem acaba. ( Eylül Necmi ve adamlarının yanına gider) Necmi, 50 lira yada 100 lira verseniz olur mu? Necmi'nin adamı 1: Abim para isteyenleri sevmez. Necmi'nin adamı 2: Abim, para verenleri sever kızım. Necmi: He biz istesek sanki sen para verirdin. Hadi git başımızdan. (Eylül iyice umudunu kaybeder. Ellerini yana bırakır omuzlar düşer. Kenan sallana sallana yürür elinde bir simit vardır.) Eylül: Kenan, 100 lira borç versen olur mu? Kenan: He tamam. Veririm. Ama 50 lira versem olur mu? 50 lirası ile yemek alacağım da. Eylül: Olur , olur hadi verrr. (Kenan verir ve Eylül kitap satan yerlerden kitap alır) Eylül: Abla Tarihte yolculuk Göbeklitepe yi alabilir miyim? ( İkinci tezgah) Abi Eslemin sıra dışı hikayesini alabilir miyim? ( kitapları alır ve kitapları göğsüne tutup mutlu mutlu durur) Öğretmen: Çocuklar herkes istediğini aldığına göre artık gitmeliyiz. Kitaplarınızı kendi yaşınıza göre aldınız mı? Bütün sınıf: Eveeet. Şöför gelir ve araba ile giderler. Öğretmen: Çocuklar zil çalmak üzere, yarın veli toplantısı var unutmayın. Yarın okulda görüşmek üzere. Kenan: Eylül yarın parayı getir tamam mı? Anneme söylersem bana çok kızar. Eylül: Merak etme Kenan. (Kenan yanından ayrılır) Oh be, İyi ki biri bana para verdi. *Çok iyi oldu. Sahne biter. Bir gün sonra (Sınıfta masaların orada veli toplantısı yapılmaktadır.4 tane anne gelmiştir. Birisi Kenan'ın annesi, birisi Eylül’ün annesi iki tane de başka. ) Veli: Hoca hanım Muratın sınav sonuçları neden düşük? Benim oğlum çok akıllıdır. Öğretmen: Çocuğunuz akıllı ama, çalışmıyor. O yüzden sonuçları düşük. Kenan’ın annesi: Hocam biz evde her gün iki saat ders çalışıyoruz. Kenan’ın dersleri neden düşük peki. Öğretmen: Çocuğunuz çalışıyor ama akıllı değil. Sizinkinin başarısız olmasının nedeni bu. Kenan: Eylül, hadi parayı ver. Bak annem öğrenirse çok fena yapar. Eylül: Ayyy şey, ben yarın getiririm olur mu? Annem kızar diye daha söyleyemedim kiii. Kenan: Off Eylül. Bir gün sonra: (Hızlandırılmış gibi çekilir ve okul biter) Kenan: Eylül, paramı veerr. Hadi yaaa. Gıcık Zeynep: Parayı vermiyor mu? Annesine şikayet ettt. Kenan: Edemem benim annem bana kızarr.(Sahne biter) Sahne Kenanların Evi Kenan Anne: ( Kenanın okul çantasını kontrol eder.)Kenaaan oğluuum, nerede senin aldığın kitaplar? Bütün paranı harcamışsın. (kızgın söyler) 50 lira ile yemek alıp, kalanıyla kitap almayacakmıydın be oğul? Kenan: Anne, kitap fuarında Eylül’e verdim. Geri vermedi ki. Kenan Anne: Ah oğlum ah. hem kitapsız kaldın hem de paranı mı kaptırdın? Yürü evlerine paranı almaya gidiyoruz. (Eylüllerin evine giderler Eylül kapıyı açar.) Eylül: Aaa meraba.(şaşırmış ve çekimser) Kenan’ın annesi: Annen evde mi? Eylül: Annem evde yok pazara gitti. Siiiz, parayı almak için mi geldiniz? Kenan’ın annesi: Evet Kenan’ın parasını almak için geldik. Eylül: Şimdi getiriyorum. ( Eylül bozuk paralar dolu kumbara getirir ve parayı verir. Kenan ve annesi sinirli sinirli bakıp giderler) Eylül: Off off. Söyleyemedim ki anneme . Zaten söylesem bile vermezdi ki. Gitti bayramlık paralarım offff offff. ESLEM ZEHRA MEMİŞ

13 Şubat 2020 Perşembe

piyes: Doğru beslenme





x


BESLENME TİYATROSU

Karakterler:
Elif : Çok zayıf biri olmalı. Okula yeni gelmiş arkadaş gurubuna katılmak için zayıflamaya çalışıyor. Özgüveni biraz düşük. Arkadaş gurubu havalı, ukala tipler, herkesi eleştiriyorlar. Elif'te onlar gibi olmaya çalışıyor.
Elifin Annesi: Çok meşkul, sürekli koşuşturan bir tip. Herşeyi acele .
Gürbüz: Şişman gürbüz bir çocuk. Güler yüzlü, Ayakları açık yürüyor.
Gürbüzün annesi: Anne sürekli besleyen bir tip. Anne de kilolu. Çok sevecen ve hareketleri biraz ağır.
Topçu çocuk 1: Hareketli zayıf.
Topçu çocuk 2: Biraz gıcık bir tip. Ufak tefek zayıf.
Baleci kız1: Sarışın ince ve narin dar dar kıyafetler giyiyor. Kendini beyenmiş ukala birisi. Grup Lideri.
Baleci kız2: ince ve narin genelde bir adım arkada duruyor. Söylenenleri tekrar ediyor.
Öğretmen: Gözlüklü biraz sinirli, Yaşlı kıyafetleri giyiyor. Biraz sesi kalın olmalı.
Doktor: Önlük giyiyor steteskop var. biraz iri yarı olmalı.

Sunucu : Şimdide arkadaşlarımızın ne kadar beslenmemiz gerektiği ile ilgili bir sahneleri var. İzliyoruz.
Sahnenin iki tarafında birden anne ve çocuk var. Sabah erkenden işe gidiyorlar.
Sahne 1: Elif ayna karşısındadır. Sağına soluna bakar - off çok şişmanım hala kilo vermem gerekiyor. Arkadaşlarım gibi olmalıyım. Balerin gibi süzülmeliyim, kelebekler gibi uçmalıyım. Herkes bana hayran olmalı. ( bale hareketleri yapar)

Anne: (Yandan gelir)-Kızım, hadi geç kalıyoruz, kahvaltını da yapmamışsın. Hadi servisini kaçırma. Çantan, suluğun. beslenmen. Bak Elif beslenmenin hepsini bitiriyorsun (göz kapaklarına bakar ve )çok çöktün bu aralar. Ne oluyor anlamıyorum ki.
Elif :“Tamam anne” Okulda bitiririm.(diyerek oflaya poflaya yürür cansız cansız.)
Sahnenin diğer tarafında :



Sahne 1- B (Diğer aile)
Gürbüz: anne geç kalıyorum. Geç kalınca öğretmen kızıyor.
Gürbüzün annesi:Ah guzum beniiiim beş dakkadan bişey olmaz. Sen garnını sıkıcana doyur.
Gürbüz: Anne yedi tane poğça yedim doydum ben. (Der ve kalkar. )
Gürbüzün annesi:(Anne içi marul dolu bir ekmek verir )Al yavrum bunu da yolda yersin. Ah benim tosun oğlum, tatlımm iyi dersler. (elleri ile yanaklarını sıkar.
Çocuk sallana sallana sahneden çıkar.

Sahne 2:
Gürbüz ve Elif kantinde iki ayrı masada: Gürbüz birşeyler yiyor.
İki çocuk çocuğun birisinde top var konuşa konuşa geliyorlar.
Topçu çocuk 1:Sen bana kalenin yanından geri pas ver ben çakıyorum.
Gürbüz oturduğu yerden kalkar
Gürbüz: Ben de oynayabilir miyim?
Topçu çocuk 2: He sen iyi oynamıyorsun, yeniliriz senin yüzünden ,der ve iter ve giderler.
Gürbüz üzülür sağa sola bakar. Üzgün gibi dudaklarını büzer ve omuz silkerek masaya oturur ve harul hurul yemek yer.

Kızlar masası. Üç kız masada oturuyorlar. Biri elif sandalyeye yarım oturuyorlar ve kafalar biriraz havada.
(dedi kodu yapıyorlar)
Baleci kız1: (Eli ile hafif gelin işareti ile kafaları yakınlaştırırlar)
Kızlar, şuna bakın, utanmasa bizi de yiyecek. kızlar gülüşür haa ha ha ha
Baleci kız2: kızlar, bale kursuna bir kız geldi. Şişmaaan.(bekler) dedim ki. (bekler) Bale zıplayarak yapılıyor, (Artan bir ses tonu ile.)yuvarlanarak değil. Gülüşmeler. Bekler gülüşme bitince:
-Bir daha, baleye gelmedi. Gülüşmeler.Kızlar ayağa kalkar
Baleci kız1: Elif biz sınıfa geçiyoruz dikkat et seni de yemesin.
Gülüşerek sırayla kafalar havada giderler.
Gürbüz Elifin yanına gelir ve:
Gürbüz: Naber Elif. Beslenmeni yemiyecek misin yine.
-Yok canım istemiyor hiç.
-Beslenmeni yine çöpe atacaksan bana verirmisin. Annen çok güzel beslenme hazırlıyor. Ton balıklı.
Elif beslenme poşetini Gürbüzün suratına bakmadan keyifsizce uzatır.
Gürbüz: Teşekür ederim Elif (. Der ve beslenmesini yiyerek gider.)

SAHNE 3:
Sınıfın ortamı: sıralar var Gürbüz ve Elif ayrı sıralarda ön sırada . Balerinler ve topçular da arka sırada oturuyorlar.
Gürbüz'ün midesi bulanmaya başlar.
Öğretmen : Sınıf defterini dolduruyordur. Öğrencilere bakar bakar yoklama alır. (Birkaç saniye). Çocuklar fen bilgisi kitabının 41. sayfasını açın. Okumaya başlayın der.
Gürbüz: kalkar kıvranarak “öğretmenim karnım çok ağrıyor.”
Öğretmen sinirlenerek eller iki yana açılır ve :
-Evladım bu hafta kaçıncıya karnın ağrıyor. Neyse veline mesaj atıyorum, doktora götürsün seni böyle olmaz. Otur şimdi yerine. (Mesaj atarken )
-Elif sen kalk bakalım. ( elif halsiz halsiz tahtaya kalkar.
-Söyle bakalım endoplazmik retikulum ün görevi nedir.
Elif : endolpazmik retikulüm hücreeee (der ve başını tutar bir sendeler, öğretmen hemen yanına gelir ve Elif bayılır.

SAHNE 4:
Doktor muayene odası var doktorda stetekop vs. var. Elifin karnına steteskopu koyar. Gözlerine ışık tutar. Hım der. Elif in annesi Doktora der:
Elifin annesi:Doktor bey(yada hanım) kızımın neyi var neden bayılmış. Doktor:Kızınız kontrolsüz ve abartılı diyet sonucu Anoreksiya denilen zayıflık hastalığına yakalanmış. Genç kızlarda görülen bir hastalık. Kızlar manken gibi olmak için aşırı bir diyete girerler ve çok tehlikeli bir hastalıktır. Neyse ki başlangıç aşamasındasınız. Sizi pisikiyatrise yolluyorum. Daha sonra diyetisyene gideceksiniz.Şimdilik şu serumları veriyorum. Hemşire hanım takacak . Serumlar bitince gidebilirsiniz.
Elifin annesi:Teşekürler doktor bey ..
Doktor: Sıradaki:( Gürbüz ve annesi muayenehaneye girerler.)
Gürbüzün annesi: Doktor bey tosunumun neyi var?
Doktor:Hanımefendi bu bir çocuk tosun değil, Tosun gibi yemeye devam ettirmemelisiniz. Aşırı yemek yüzünden mide spazmı geçirmiş.
Gürbüzün annesi: Ay doktor bey, ben çok şey yedirmiyorum ki çocuğuma.
Doktor:Hamfendi daha ne yedireceksiniz çocuk bu yaşta seksen kilo olmuş.
Çocuğunuza çok yedirerek iyilik yapmış olmuyorsunuz. İnsanların dengeli bir şekilde beslenmesi gerekiyor. Ne fazla ne de az. O zaman çocuğunuz daha sağlıklı daha mutlu olur.
Dengeli beslenmesi için sizi diyetisyene yönlendiriyorum. Diyete sıkı sıkı uyacaksınız ve spor da veriyorum. Bunlara katiyyen uymalısınız.
(Seyirciye dönerek:)
Unutmayın!
Başarının altın anahtarı sağlıklı beslenmedir. 

Dışlama
Karakterler:
Yabancı çocuk: Her zaman güler yüzlü. Ufak tefek. İngilizce konuşuyor. Mimiklerini iyi kullanabilmeli.
Öğretmen: Bayan , biraz sesi kalın . Kendini övmeyi seviyor. Biraz kızgın ama komik.
İkiz 1(Zehra): İlk başta zorbalık yapıyor. Gurubu ukala kendini beğenmiş. Gruba sonra katılmış. Onlara kendini kanıtlamak için zorbalık yapıyor.
İkiz 2(Fatma): Uykuda görevi var.
Sarışın kız1: Kendini beğenmiş. İkinci lider.
Sarışın kız2: Tamamen yancı. Grubun en silik kişisi. Genelde tekrar ediyor.
Müdür: Kumaş pantolon ve beyaz gömlek. Kravatlı ama azcık dağınık. Meşgul birisi. İşlerden biraz bezmiş, işleri başkasına yıkıp sıyırmayı seviyor.
İkizlerin annesi: normal birisi.
Rubik küp: Akıllı gözlüklü . Yavaş ve anlaşılır konuşuyor.
(Şaban) Dersle ilgisiz bir erkek çocuğu. Özelliği yayvan konuşuyor.
Mahmut-Koşan çocuk: Elinde top, arkasına bile bakmayan hareketli tip.
Nöbetçi öğrenci : Ciddi, görevini güzel yapıyor.Nöbetçi öğrenci kartı olacak.
Sevgi: Alımlı, güzel giyinen bir kız. Beyaz elbise giyiyor.
Sahne 1:
Sınıf ortamı: Öğretmen seyyar tahtada çok karışık rakamlar yazarak işlem yapıyor. 40+5x2+48:8+3x0-2=?
Öğretmen: Çocuklaaar , Konumuz işlem önceliği, Örneğimiz de bu. Kim tahtada çözmek ister? (Çocuklardan biri parmak kaldırır. )
A … Şaban. Sen mi yapmak istiyorsun? (küçümseyen bir ses tonu ile)
    Şaban: Öğretmenim sevgi kaç gündür gelmiyor ne zaman gelecek.
  • (Öğretmen sinirlenme hareketi yapar)
    Öğretmen: E be oğlum bende zannettim tahtaya kalkacaksın. Çocuklar biliyorsunuz sevgi arkadaşınız ilik nakli için sıra bekliyordu . Avusturalya’da yaşayan bir akrabasının iliği uymuş. Onun için hastahaneye yattı. İnşallah yakın zamanda gelecek.
  • Evet kim yapacak şimdi: sıralama çarp, böl, topla ve çıkart.
Kapı çalınır. ( Müdür elinde bir çocuk ile gelir.)
Öğretmen: Hoş geldiniz müdür bey hayırdır?( Çocuğu eliyle göstererek)
Müdür:Hoca Hanım bir öğrenci geldi, yabancı ülkeden mi gelmiş. Bir süre burada mı kalacakmış. Bir şeyler söylediler , anlamadım valla. Tuhaf tuhaf konuşuyorlar. Sizde kalsın birkaç hafta, hadi eyvallah . (Hızlı hızlı çıkar.)
Öğretmen: Öğretmen bir süre arkadan bakakalır. Ağız biraz açıktır. Sonra çocuğa döner:
Oğlum adın ne senin?
(Çocuk gülerek bakar. )
Öğretmen: Oğlum ismin, name, wat ? (eliylede hareket yapar. Öğretmende İngilizce sıfır)
Yabancı çocuk: Hi, My name is Deniz. I am Australian. Nice to meet you. I am Sevgi’s cousin . I’ II stay here for a while. (hay. My neym is denis. A em australyan. Nays to miit yu. A em sevgiss kuzin. A ill staey hie for a waill.)
Öğretmen: boş boş bakar hafif ağzı açık olur.
Heeee anla …madım?
Çocuklar gülüşür.
Öğretmen: Otur yavrum ( eliyle öndeki sıraya oturtur ve sesli şekilde söylenir.) İşimiz var valla ,bide tercüman getireydiler ya sınıfa . (sınıfa döner böbürlenerek ) Aslında benim İngilizcem iyidir ama . bu çocuğun, aksaaamı bozuk.
Tüm sınıf :
Tabi hocam tabi tabi…
Öğretmen: Susun bakim siz. (Tahtaya vurur) evet cevap bekliyorum. İki dakika düşünün ( Masaya oturur Çaktırmadan Eylül zili çalar.Zil çalar. Ders başlayınca matematiğe devam edeceğiz. (Der ve çıkar)
Sarışın kız: 1 Kızlar şunun ifadesini bir alalım baklalım. (Beden dilleri dik duruyorlar, eller hafif yukarıda kafalar dik. Sıra ile yürürler.Baleciler ve zehra gelir. )
İkiz 1: Şiiişt yabancı. (kızlar) Yabancııı .Sen bizden farklısın . (kızlar) farklııı Başka yerden geldin (kızlar) geldiiin.
(eller belde, sesini çeçoron yaparak)Bir de geldin, arkadaşımız Sevginin sırasına oturdun. Gözümüz üzerinde . Buralar bizden sorulur. (kızlar) Soruluur. (Sesini yükselterek )Anladın mı. (kızlar sert aynı şekilde) Anladın mı?
Yabancı çocuk: Korkudan Elleri ile kendini korumaya alır. Ama azıcık . Titreyerek :
nice to meet you. (Gülümser ama korkulu acı bir gülümseme)
İkiz 1: (ikiz) Ay kızlar bu hiç bir şeyden anlamıyor. (Kulağına yaklaşarak) Armuuut, (Gülüşmeler)
Sarışın kız: 1 Elmaaa. (Gülüşmeler).
Sarışın kız: 2 Domatesss. (Gülüşmeler).
Sarışın kız: 1 Desenize kızlar bize güzel bir oyuncak çıktı. (Gülerler ve sırayla kafalar yukarıda yerlerine otururlar).
Zeka küpü: Arkadaşlar yeni zeka küpümü gördünüz mü? Birinci katını artık çözebiliyorum.
(O esnada bir velet yavaş çekim koşarken rubik kübü eliyle vurur ve rubik küb yere düşer. Rubik küpün vidaları çıkarılmış olmalı.)
Zeka küpü: Ne yaptın Mahmut ! bozdun kübü. Ööööğüğğ (ağlar)
Mahmut basar gider. Şaban ve Yabancı çocuk parçaları toplar öndeki bir masanın üstüne koyarlar. Toplama bitince zil çalar.
(Zil melodika ile çalınır)
Öğretmen içeri girer.
Öğretmen: Herkes ayağa kalkar . Öğretmen: “Oturun oturun, evet var mı cevap? (Sınıftan çık çıkmaz.) Neyse ben anlatıyorum: İlkönce çarpma ve bölmeleri yapalım sonra toplama ve çıkartma (o esnada işlemleri yazar. )
Siz defterinize geçirin sonrada 60. Sayfadaki alıştırmaları defterinize yapın.
Kapı çalınır,
Nöbetçi öğrenci : öğretmenim konferans salonunda dünya boş ders günü için konuşma yapılacak , müdür bey çağırıyor.
Öğretmen beden dili ile çok sinirlenir. Bi ders işleyemedik.
Çocuklar konferans salonuna çıkıyoruz. Matematiği evde yaparsınız. (kızgın)
Öğrenciler dışarı çıkar Yabancı çocuk sıranın sonunda rubik küplerin yanında durur sınıfta tek kalır. Kübü inceler, yapabilirim gibi kafasını sallar çantasına atar.

Sahne 2:
Akşam Fatma(ikizin diğeri) evinde yatak odasındadır: önde bir yatak var bir de yorgan var. Yatarken yorganın altına giriyor.
Anne: Kızım dişlerini fırçalamayı unutma. Çürük dişler kalp, böbrek gibi bir çok hastalığa neden oluyor.
Öfff be(az sesli) tamam anne.
Anne: Öf denmez annelere.
Fatma(ikizin diğeri) Dişlerini fırçalar yatağına gelir ve yorganını üzerine örter. Işıklar söner loş bir ışık yanar. Hafif bir müzik olabilir. Belki biraz kuru buz dumanı.
Zehra: alana girer ortaya doğru ilerler etrafın bakınır. Kaybolmuş gibi yapar. Sonra ortada Sevginin sırasını görür ve oturur.
Zehra: Aaa kaybolduuum. Neresi burası? Neredeyim been? A sevginin sırası.
Sonra armut , elma ve domates kostümleri ile meyveler gelir. Etrafında dönerler arkalarını dönmezler ama. Eski sözleri söylerler.
Elma : Şiiişt yabancı. (kızlar) Yabancııı ,Sen bizden farklısın . (kızlar) farklııı ,Başka bir yerden geldin (kızlar) geldiiin
Bir de geldin arkadaşımız Sevginin sırasına oturdun. (kızlar)Oturduuun. Bizde seni bu yüzden yiyeceğiz. (kızlar)kııı cadı sesi ile yiyeceğiiiz. (Derler ve peşinden koşarlar sahne dışına koşarlar.)
Fatma: Bir çığlık atar çok güçlü bir çığlık. Annesi gelir.işikları açar
Anne: Ne oldu kızım neden bağırdın( endişeli bir sesle.)
Fatma: Anne çok kötü bir rüya gördüm. Başka bir dünyadaydım. Herkes beni farklı olduğum için dışlıyorlardı. Çok korktum anne. Der ve annesine sarılır.
Anne: Kızım rüyalar gerçek hayatın yansımasıdır. İçindeki sıkıntıyı çözmen için beynin sana yol göstermeye çalışıyor olabilir. Kalbinin sesini dinle , iyi ve doğru olanı seç. (Der ve dışarı çıkar.)
Fatma (sesli düşünür) Acaba yeni gelen çocuğa haksızlık mı ettik. Bu yüzden mi bu rüyayı görüyorum. Evet bu yüzden olabilir. Yarın gidip özür dilesem ve daha iyi mi davransam acaba. ama bu sefer arkadaşlarım beni dışlayabilirler. yoksa eskiden olduğu gibi mi davransam ve kötü olmaya devam mı etsem. (Elini dudaklarına getirir. )
Sunucu: Arkadaşımız karar veremiyor. İyiliği seçsin diyenler iki kere dizine vuracak ,Kötülüğü seçsin diyenler iki kere karnına vuracak.
Şimdi:
İyiliği istiyorsan dizine vur. Şap şap
Kötülüğü istiyorsan karnına vur pat pat
Bir daha deniyelim:
İyiliği istiyorsan dizine vur. Şap şap
Kötülüğü istiyorsan karnına vur pat pat
Şimdide oylarımızı üfleyelim. (avucunun üstünden üflerler.)
Fatma sesli düşünür: Tamam! içime bir şey doğdu, karar verdim. Eliyle şık işareti yapar.Der ve yorganın altına girer.

İyiliği seçerse:
Sahne 3:
Bir gün sonra sınıf ortamı .Herkes aynı yerinde
Zeka küpü: Arkadaşlar yeni rubik küpü mü gördünüz mü?
Şaban: Arkadaşım yeni bir eşya alınca, her gün de hava atılmaz ki? Elini yukarı kaldırır.
Zeka küpü: Ben “yeni rubik küpümü gördünüzmüüü”. Demedim. Yeni rubik küpümü gördünüz mü? Diye soruyorum. Kaybettim yaniiii. Ööööğğğ Ağlar. ( çocuklar he anladım ifadesi atarlar.)
Sarışın kız1: Kesin yeni gelen o çocuk çalmıştır. (Diğer kız). Eveeeet. (Zehra susar)
O çocuk bizden farklı (Diğer kız). farklııı. Çünkü o yabancı (kız) yabancıı
Zehra: Akkadaşlar sırf yabancı diye, yeni geldi diye haksızlık mı ettik acaba. Ben bu şekilde düşünüyorum . Onunla arkadaş olmayı ve artık dışlamamayı düşünüyorum.
Sarışın kız 2: Yani bizi Bırakıp o eziği mi tercih ediyorsun. (Sessizlik olur kız 2 arkasına döner). (Diğer kız) ediyorsuuun.
Ya o, ya biz seçim yap. Arkasına döner. (Diğer kız) Seçim Yaaap. Der ve ellerini bağlarlar seçim yapmasını beklerler.
Zehra ( bir iki adım öne gider )Yine zor durumdayım Arkadaşlarım bana baskı yapıyorlar. İyiliği mi tercih etsem acaba kötülüğü mü?
Elini ağzına koyar gözleri ile yukarı bakar.
Sunucu:Yine arkadaşımız zor durumda haydi yardım edelim Çok neşeli bir şekilde.
İyiliği istiyorsan dizine vur. Şap şap
Kötülüğü seçsin istiyorsan karnına vur pat pat
Bir daha deniyelim:
İyiliği istiyorsan dizine vur. Şap şap
Kötülüğü seçsin istiyorsan karnına vur pat pat
Şimdide oylarımızı üfleyelim. (avucunun üstünden üflerler.)
Zehra: Tamam kararımı verdim
İyiliği seçerse:
Zehra:Arkadaşlar İnsanları farklı diye, yabancı diye dışlamak çok yanlış. Sonucu ne olursa olsun ben doğru olanı seçiyorum.
Sarışın kız1: İyi, sen bilirsin, yeni arkadaşınla mutluluklar, dilemiyoruz o zaman. (Hıh der Diğer kız da hıh der ve beraber trip atarlar ve oradan ayrılırlar.

Kötülüğü seçerse:
Sahne 3:
Bir gün sonra sınıf ortamı .Herkes aynı yerinde
Zeka küpü: Arkadaşlar yeni rubik küpü mü gördünüz mü?
Şaban: Arkadaşım yeni bir eşya alınca, her gün de hava atılmaz ki? Elini yukarı kaldırır.
Zeka küpü: Ben “yeni rubik küpümü gördünüzmüüü”. Demedim. Yeni rubik küpümü gördünüz mü? Diye soruyorum. Kaybettim yaniiii. Ööööğğğ Ağlar. ( çocuklar he anladım ifadesi atarlar.)
Sarışın kız1: Kesin yeni gelen o çocuk çalmıştır. (Diğer kızlar hep birlikte). Eveeeet. (Zehrada)
O çocuk bizden farklı (Diğer kızlar hep birlikte). farklııı. Çünkü o yabancı (kızlar) yabancıı



Yabancı çocuk: Sınıfa girer ve zeka küpünün yanına gelir(elinde tamir edilmiş bir rubik küp vardır ve doğru şekildedir. )
Yabancı çocuk: Ben tamir etti küp. Ben istedi mutlu ol sen.
Zeka küpü: Bizde ne kadar yanlış anladık seni. Gel Gardeşim bundan sonra adamımsın. Elini omuzuna atar ve yanına oturur.
Sevgi: (sınıfa gelir) ,arkadaşlar ben geldim, arkadaşları sevginin etrafına toplanır. Kuzenimle tanıştınız herhalde. onun verdiği ilik ile artık tamamen iyileştim.
Sarışın kız 1: Aaa Yabancı senin kuzenin miydii. (ellerini ağzına götürür.)
Sevgi: Evet Dünyanın ta diğer yanından benim için geldiler. Benim tatlı kuzenim.. Der ve sarılırlar.
Zehra Haydi kızlar bu dünyalar iyisi çocuktan özür dileyelim.
Sarışın kızlar: Biraz utanarak yanına giderler.
Zehra: Çok özür dileriz . Kızlar ( biraz alçak)özür dileriiiz.
Sunucu: Sevgili arkadaşlar insanları sırf bizden farklı diye dışlamak kötü bir davranıştır. İnsanları yabancı diye dışlamamalıyız.
Ve tüm oyuncular gelir sıralanır selam verirler. An dostlar şarkısı söylenir.

Dün dece düşündümde. Bariş mancolar. Can dostlar. Şarkısı çalınır.